Şiirlerim

Şiirdir bu. Duygulanırsın karalarsın bir kağıda. Sonra bakarsın, olmadı dersin. Bazen yırtıp atarsın çöpe. Bazen de unutursun kağıdı orda ya da kitabın arasında. Aradan zaman geçer. Sonra kağıdı görünce "Ne yazıyormuş bu kağıtta bir bakayım" sorusunun yerini "Ben mi yazmışım bunu?" alır. sanki aradan geçen zaman onu olgunlaştırmıştır. İşte o şiir senin için artık önem arz etmeye başlar. Yazarsın defterine yıllar sonra hatırlamak için.

Monday, October 23, 2006

Toprağa doğru

Birgün seni hüzünlendirir
Kucağında biriken altın sarısı yapraklar
Mumla aranır mazide
Silmeye çalıştığın dostluklar


Gözünden düşen her damla yaş
Kucağında altın sarısı yaprak olur
Boşuna silmeye çalışma dostlarını
Onlar zaten birgün toprak olur

22 Kasım 2001, Göztepe, Kadıköy

Birgün

Birgün,
Parmaklarımın arasında ezilen o sayfalar
Ve hiç bıkmadan sevdanı yazan kalem
Boşaltırsa bana olan kinini
Bilir misin o yaptıklarımın sebebini
Elbette bilemezsin
Çünkü hiç açamadım onu sana
Hiç bilmedin benim kimliğimi
Ve bilmiyorsun şimdi de
Hâlâ seni nasıl sevdiğimi

4 Kasım 2001, Göztepe, Kadıköy

Hâlâ sen

Hâlâ sen varsın hayallerimde
Bir damla yaş olmuş gözlerimde
Beni bırakıp gitmek istercesine
Sanki beni at git dercesine


Seni unutacağımı mı sandın
Silinir mi hiç kalbimden adın
Araya girse de aylar değil yıllar
Seni unutmaya yetmeyecek kavgalar

20 Ağustos 2001, Yeniköy, Antalya

Terkedenler utansın

Sensiz de olur bu dünya
Yaşarım ben sen olmasan da
Sen benim her şeyimdin
Ama şimdi hiç bi şeyimsin

Boşuna bekleme beni günlerce
Harcama o güzel günlerini benim için
Gelmeyeceğim ayağına
Ağlamayacağım bırakıp gittiğine

Zincire vurdum düşüncelerimi
Hatırlamak yasak oldu artık seni
Adını anmak ise idamlık
Sen hatırlamadıkça beni

Sen de sakın hatırlama beni
Olur ya, belki üzerim seni
Sakın dönüp geriye bakma
Mutlu olduğunu sanarak bitir günlerini

19 Mart 2001, Sütçüler, Antalya

Keşke

Tanımaz olsaydım seni
Duymasaydım ismini
Görmeseydim şu kahrolası yüzünü
Ne olurdu sanki

Acılar içinde bıraktın beni
Çaldın bendeki beni
Yapmasaydın bana bunu
Ne olurdu sanki

Sussaydın hep karşımda
Cevap vermeseydin soruma
Anılarını koymasaydın dünyama
Ne olurdu sanki

Madem ki girdin hayatıma
Neden gelmiyorsun yanıma
Sen de ortak olsan duygularıma
Ne olurdu sanki

1998, Akseki, Antalya

Vazgeçmem

Yazdım ya şu şiiri buraya
Umutlanma silinmez yıllarca buradan
Biliyorsun şahit gerekmez bu davaya
Sanma ki, vazgeçerim bu davadan

1 Nisan 2001, Sütçüler, Antalya

Şahit

Şahit olsun bu yazan kalem, bu uçlar
Şu yırtılan sayfalar davacı olsun senden
Mahşere kadar ayrılmasın sıkıntılar
Belki acıyasım gelir kalbimden

1 Nisan 2001, Sütçüler, Antalya

Temizle

Madem ki öldüreceksin beni
Durma, dinleme vicdanının sesini
Vur hançerini utanma eski günlerden
Temizle beni, eser kalmasın sevgilerimden

2001,Sütçüler,Antalya

Senin için olsun da

Bu limandan da demir almak
Kaderimiz gereğiymiş meğer
Gözyaşlarım mutlu edecekse beni
Senin için döktüğüme değer.

1998,Akseki,Antalya

Saturday, May 06, 2006

Şiirdir bu......

Şiirdir bu. Duygulanırsın karalarsın bir kağıda. Sonra bakarsın, olmadı dersin. Bazen yırtıp atarsın çöpe. Bazen de unutursun kağıdı orda ya da kitabın arasında. Aradan zaman geçer. Sonra kağıdı görünce "Ne yazıyormuş bu kağıtta bir bakayım" sorusunun yerini "Ben mi yazmışım bunu?" alır. sanki aradan geçen zaman onu olgunlaştırmıştır. İşte o şiir senin için artık önem arz etmeye başlar. Yazarsın defterine yıllar sonra hatırlamak için.